444 7 425
Koruyalım, korunalım. / Protect and converse

Keneler

Keneler

Keneler, tropik ve subtropik iklim kuşaklarında, gerek bizzat kendileri kan emerek ve gerekse birçok hastalık etmeninin vektörü olarak hayvan ve insan sağlığını tehdit eden en önemli ektoparazitlerdendir. Kenelerin yaşam döngüsünde yumurtadan sonra takip eden her bir gelişme döneminde konukçularından kan emmek zorunda olduğu ve kan emme esnasında salgıları ile konukçularında zehirlenmelere ve felçlere yol açtığı, sekonder enfeksiyonlar için giriş kapısı teşkil ettiği, ayrıca yoğun popülasyon oluşturmaları halinde ise anemi ve özellikle küçük hayvanlarda ölümlere sebep olduğu bilinmektedir. Kene istilasına maruz kalmış hayvanlarda et, süt ve yumurta verimlerinin düştüğü, deri ve yapağı kalitesinin bozulduğu görülmektedir. Ayrıca, bazı hastalıkları taşıyarak vektörlük yaptıkları ve bu şekilde hayvan ve insanlarda birçok hastalığın ortaya çıkmasında rol oynadıkları da bilinmektedir. Ayrıca, keneler, mekanik ve biyolojik vektör olarak Türkiye’de çok yaygın olarak bulunan veba, salmonellosis, listeriosis, luping-ill, lyme, tropical theileriosis, babesiosis ve anaplomosis gibi hastalıkları taşıdıkları kaydedilmektedir.
 

Ülkemizde, Ixodoidea üstfamilyasına bağlı Ixodidae ve Argasidae familyalarına ait toplam 30 kene türünün bulunduğu belirtilmektedir. Kırım kongo kanamalı ateşi hayvanlardan insanlara keneler ile bulaşan bir hastalıktır. Bu hastalığın, Güney Doğu Avrupa ve Güney Afrika arasında göç eden göçmen kuşlar üzerinde bulunduğu saptanmıştır. Bu kuşların bu virüsü iki kıta arasında taşıdığı düşünülmektedir. Hyalomma cinsine ait keneler ülkemizin de içinde bulunduğu çok geniş bir coğrafik alana yayılmışlardır. Ülkemiz kenelerin yaşamaları için coğrafi açıdan oldukça uygun bir yapıya sahiptir. Türlere göre değişmekle beraber kenelerin, küçük kemiricilerden, yaban hayvanlarından, evcil memeli hayvanlara ve kuşlara kadar geniş bir konukçu çeşitliliği bulunmaktadır. Virüs, sığır ve koyun gibi Hyalomma keneleri için konak olan hayvanlarda belirtisiz enfeksiyon ve bir hafta kadar süren geçici viremi (kanda virüsün bulunması) oluşturmasına rağmen, insanlarda hastalığa sebep olmaktadır.
 

Kene mücadelesi çok önemli olmakla birlikte oldukça zordur. Keneler yumurta dönemleri hariç diğer biyolojik dönemlerinde insanlara hücum ederek kan emebilirler. Keneler gelişmelerini sürdürebilmek ve nesillerini devam ettirebilmek için konukçularından kan emmek zorundadırlar ve genel olarak  da konukçu spesifitesi göstermezler. Bu nedenle öncelikle konukçular kenelerden uzak tutulmalı ve kenelerin kan emmeleri engellenmelidir. Mümkün olduğu kadar kenelerin bulunduğu alanlardan kaçınılması gerekmektedir. Hayvan barınakları veya kenelerin yaşayabileceği alanlarda bulunulması durumunda, vücut belirli aralıklarla kene yönünden  muayene edilmeli; vücuda yapışmamış olanlar dikkatlice toplanıp öldürülmeli, yapışan keneler ise kesinlikle ezilmeden ve kenenin ağız kısmı koparılmadan bir pensle doğrudan alınmalıdır. Kenelerin çevrede çok olması halinde; mera, çayır, çalı, çırpı ve gür otların bulunduğu yerler gibi kenelerin yaşamasına müsait alanlarda, diğer canlılara ve çevreye zarar vermeden, çok dikkatlice akarisit uygulamalarına başvurulabilir.




 

Keneler sahip oldukları zarar verme potansiyeli ile dikkat edilmesi gereken önemli bir haşere türüdür. Ülkemizde de yaygın olarak bulunur. İşinde uzman profesyonel ilaçlama firmaları tarafından yardım alınmalı ve soruna çözüm odaklı bakılmalıdır.